top of page
Yazarın fotoğrafıWemburokrat

REFERANS - C / KUANTUM TEOREMİNE GİRİŞ

Güncelleme tarihi: 23 Nis


Kuantum teoremi “doğum sıkıntısı” çekmektedir ve giderek evrenin maddi bütün yaratılışını açıklayarak, sonra kendi ötesine ya da madde ötesine yol vermektedir.

Kuantum mekâniği, sadece maddi evrenin sınırlarını çizdiği için, yalnızca bu yönüyle düşünülmelidir.

Kuantum teoremi denildiğinde, trilyonlarca ışık noktasının evrende her şeyi yarattığı biçiminde anlaşılmalıdır.

Her ışık zerresine kuant denmektedir. Tamamı ışık hızıyla giderler, hızlanıp yavaşlamazlar.

Bize bu kapıyı açan Max Planck, mini evrene girmemizi sağlayan “Kuantum” teoremini kurarak mikroskobik dünyanın nasıl çalıştığını anlatmıştır. Evrenin yapıtaşları kuantlar denen tespih taneciklerinin olası tertiplenmelerinden ortaya maddi evren çıkmıştır. Oysa kuantlar bir madde değil; enerji birimleridir. Maddeyi boyutlandırırlar, kendileri ise boyutsuz “NOKTASAL” varlıklardır. Her koordinat noktası gibi eni, boyu ve yüksekliği olmayan “sıfır” boyutta ışık zerreleridir. Işık görünen olaydır. Ama bir de ışımayan, zımni (virtüel karanlık) kuantlar vardır ki, bunlar, çekim ve diğer kuvvet alanlarının iletişiminden sorumludurlar.

Kur’an’ımız da Ledünnî anlamda; gün ve güneş “ışıyan” kuantların; gece ve ay “zımnî ışımayan” kuantların simgesidir.

Kuantum teoreminin, çok değerli sayısız teorisyenler tarafından ele alındığını ve ortak çabadan çıktığını, büyük sancılarla doğduğunu belirtelim. Max Planck, evrenin kuantlardan oluştuğunu bulmuş, aynı şeylere “foton” diyen Einstein, kuantların hem dalgacık hem maddecik olduğunu göstermiştir. Louis de Broglie ise maddenin duran dalga (kararlı ve yerleşik) olduğunu, Schrödinger ise “Dalga” yapısını “maddeye” başvurmadan soruşturmuştur. Bohr, Dirac, Pauli gibi değerli teorisyenler de kurgusunu ortaya koymuştur.

Vücudumuzun sayılı miktarda “Hücre”den ya da “Atom”dan kurulduğunu biliriz. Atomaltı parçacıklar da kuantlardan kurulmuştur. Ne var ki, atomun da, hücrenin de boyutları vardır, fakat noktasal kuantın boyutu yoktur. Yani “Kaç tane” kuanttan bir proton ya da elektron oluştuğu sorusu çok anlamsız kalır.

O tek nokta, çok şiddetli bir enerji verildiğinde, tek başına proton ya da nötron, elektron oluşturur. Böylece “şu kadar kuanttan proton kurulmuştur” diyemeyiz. Hatta evrenin kendisi bir TEK KUANT olan AKNOKTA’dır.

Kuantum teoreminde kuantları şimdilik noktasal olarak düşünelim. Aslında kuantlar, ikinci ciltte ispatladığım üzere, on boyutlu rezonanslar, tünelin kesitleri olan nokta görüntüsündeki “Mini aknoktacıklar”dır. Enerji aldıkları zaman parlarlar. Eğer kendi enerjileriyle kalırlarsa, alan kuvvetini iletmeyi sürdürürler. Yâni zımnî (Işımaz, gizli ya da elektromagnetik olmaksızın) kalırlar.

Kuantların birer mini aknokta olduklarına işaret de elektrik yükleri ya da mıknatıs kutuplarıdır: Evrende ne kadar artı varsa, o kadar da eksi karşıtı vardır. Elektromagnetizma ya da elektrik toprak-faz ikileminin yükleri, (milyarlarca, trilyonlarca kuantın) mini şimşeklerinin aynı anda ve eşit sayıda patlamasıdır. Bu da evrenin patlamasının en küçük ölçekteki bir benzeridir.

Dolayısıyla kuantları, bir de “Mini Aknokta” patlamaları olan minik yıldırımcıklar biçiminde düşünmeliyiz. Kuantum teoremi işin bu yönünü şimdiye kadar hiç fark etmemiştir.

Mıknatısların kutupları birbirini çekerken ya da iterken, bu eşit sayıda patlayan ışıksız ya da ışıklı noktacıkların bu iki mıknatıs arasında gidip gelmesinden itim ve çekim doğar. Elektromagnetizma en sade tanımla budur.

Yeterli enerjileri olan iki kuant birbiriyle çarpışırsa, biri madde öteki antimadde olan bir çift parçacık oluştururlar. Buna “ÇİFT ÜRETİMİ” (Pair Production) denir. Bu olayın tersine, birbirinin antisi olan iki parçacık karşı karşıya geldiklerinde, birbirini yok ederek bir çift kuanta dönüşürler. Bu bir çift ışık, zıt ve polarizlenmiş yönde birbirinden uzaklaşır.

Madde-antimadde kuantlardan BİR ÇİFT halinde yaratılmıştır. Yine her ikisi birbirini yok ederek (ANNİHİLATİON) yine bir çift kuanta dönüşürler. Böylece; bir çift enerjik kuantın, bir çift madde yaratması üzerine maddi evren olmuştur. Evren ÇİFT ÜRETİMİNDEN ortaya çıkmış ÇİFT - ÇİFT bir dizgedir. Hatta kuant çifti birbirine zıt dönerek, bir çift maddeyi üretirler. Böylece sıralanırlar ve düzene girerler. Bir madde gözlediğimizde mutlaka onun bir ikizi-antisi daha bulunmalıdır.

Kuantların “proton, nötron ve elektron” adıyla “KARARLI-YERLEŞİK” olmasına madde diyoruz. Serbest kuantlar ise birer rezonans ya da ALAN kuvveti temsilcileri olarak kalırlar. Kuantların düalitesi üzerinde durmuş, hem DALGACIK hem de PARÇACIK ikili özelliklerinin bir arada olduğuna dikkat çekmiştik.

Maddeyi enerji; enerjiyi kuantlar oluşturuyor. Kuantların dalgacık-rezonans özellikleri yanında; parçacık-korpüskül özelliği de var. Buna; “Bir elektromagnetik dalgaya eşlik eden noktasal bir foton” deriz. Radyo, Tv dalgaları budur. Radyo dalgalarına eşlik eden kuantların, alıcımızdaki elektronlara çarparak, onları yerinden kopartmasıyla kulak, göz zevkine erişiriz. Eğer kuantların bu dalgacık özelliği olmasaydı; güneşten dünyaya kadar 150 milyon km. yol alıp sonra dünya yüzeyine çarparak (parçacık özelliği budur), bize hayatın ısı ve aydınlığını getirmesi mümkün olmazdı. Isı ve ışık kuantların art arda dizilmesidir.




3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page